Kacır, TÜBİTAK Uzay’da düzenlenen Türksat 6A 5. Ateşleme Programı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda Milli Uzay Programı’nın en önemli projelerinden biri olan Türksat 6A Projesi’nde çok önemli bir aşamayı, buradaki mühendislerin, araştırmacıların akıl ve alın teriyle başarıyla tamamladıklarını söyledi.
Bu projeye yıllardır emek veren bütün araştırmacılara, mühendislere, Türksat’ın, TÜBİTAK’ın, TUSAŞ’ın, ASELSAN’ın, C-Tech’in bütün çalışanlarına teşekkür eden Kacır, Türkiye’nin uzay yolculuğunun 40 yıllık bir hayal olduğunu, 1985’te Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Yerleşkesi’nde TÜBİTAK ve ODTÜ arasında imzalanan bir protokolle Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü’nün kurulduğunu anımsattı.
O yıllarda Türkiye’nin kendi uydularını geliştirmesinin aslında planlarının yapılmaya başlandığını aktaran Kacır, “Fakat maalesef 80’li ve 90’lı yıllar Türkiye’de dönem dönem siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların yaşandığı ve nihayetinde Türkiye’nin uzay yarışında dünya çapında işler ortaya koyma imkanı bulamadığı yıllar oldu. Ta ki 2000’lere kadar. 2000’li yıllardan sonra Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde Türkiye, kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ve kendi uydularından istifade edebilen bir ülke olabilmek adına peşi sıra pek çok başarılı projeyi hayata geçirdi. BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve geçtiğimiz yıl uzaya gönderdiğimiz yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydumuz İMECE’yle, özellikle görüntüleme uydularında muazzam bir yerli kabiliyet elde ettik.” ifadesini kullandı.
“Önemli bir kabiliyeti bize getirmiş oldu”
Kacır, haberleşme uydularını geliştirmenin, görüntüleme uydularıyla mukayese edildiğinde daha iddialı ve ileri bir hedef olduğunu dile getirdi.
Daha önceki haberleşme uydularını yurt dışından temin eden Türkiye’nin Türksat 6A ile ilk kez kendi haberleşme uydusunu kendi ekiplerinin geliştirmeleriyle, tasarımlarıyla ürettiğini ve nihayetinde uzaya gönderdiğini vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
“Türksat 6A, Türkiye’nin bugüne kadar ürettiği en yüksek kıymete sahip teknoloji platformu, teknoloji ürünüdür. Türksat 6A ile Türkiye artık kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri haline gelmiştir. Türksat 6A’nın geliştirilme süreci boyunca 23 farklı çeşitte 84 ekipmanı yerli olarak ürettik. 396 çevresel ve fonksiyonel testi kendi merkezimizde TUSAŞ Yerleşkesi’nde bulunan USET Merkezi’nde kendi imkanlarımızla başarıyla tamamladık. Nihayetinde Türksat 6A’da yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı yakaladık. Türksat 6A’nın da dahil olmasıyla birlikte artık Türksat haberleşme uydularının kapsama alanı dünya nüfusunun yaklaşık 5 milyarının yaşadığı coğrafyalara erişme imkanına kavuşmuş olduk. Özellikle Hindistan, Endonezya, Malezya ve Tayland, Türksat 6A ile birlikte Türksat haberleşme uydularının kapsama alanına dahil oldu. Türksat 6A’da yaşadığımız ilklerden en önemlisi belki de yörünge transferlerini kendi ekiplerimizin kabiliyetleriyle yapabilmekti. Çünkü bu yetkinlik, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda geliştireceği yeni uydu ve uzay sistemlerinde, yeni projelerinde değerlendireceğimiz önemli bir kabiliyeti bize getirmiş oldu.”
Türksat 6A, nihai görev yörüngesinde
Türksat 6A’yı 9 Temmuz’da uzaya gönderdiklerini anımsatan Kacır, “Fırlatmanın 67. dakikasında ekiplerimiz uydudan ilk sinyali aldı. İlk sinyalden yaklaşık bir saat sonra uyduya ilk komutu yine ekiplerimiz göndermiş oldu. Daha sonra yine ekiplerimiz tarafından gönderilen komutla önemli aşamalardan biri olarak kabul ettiğimiz güneş panellerinin açılışını gerçekleştirmiş olduk.” dedi.
Kacır, 10-12-14 ve 16 Temmuz’da dört farklı ateşleme yaparak uydunun roketten ayrıldıktan sonra hareket etmekte olduğu 300 kilometre ve 70 bin kilometre arasındaki eliptik yörüngeden adım adım nihai görev yörüngesi olan 35 bin 786 kilometrelik dairesel yörüngeye transfer ettiklerini hatırlatarak, şu bilgileri verdi:
“Transfer işlemlerinin sonuncusuna da birlikte şahitlik etmiş olduk. 5 dakika 22 saniye süren ateşleme ile artık Türksat 6A, nihai görev yörüngesi olan 35 bin 786 kilometre irtifadaki dairesel yörüngeye yerleşti. Şimdi önümüzdeki aylarda yaklaşık 50 derecelik yörüngede Türksat 6A, testlerini tamamlayacak ve sonrasında da nihai görev yörüngesi olan 42 dereceye transfer olacak ve ekiplerimiz tarafından faaliyet göstermek üzere en az 15 yıl boyunca görev yapmak üzere Türksat’ımıza teslim edilmiş olacak.”
Bakan Kacır, gelecek yıllarda yeni uydu projeleriyle yine Milli Uzay Programı’nın en önemli aşamalarından biri olan Ay Misyonu ile bu kabiliyetleri çok daha ileri düzeylere ekipler sayesinde taşıyacaklarını dile getirdi.
Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin adını uzaya yazdırmaya, Türkiye’yi uzay teknolojilerinde lider ülkelerden biri kılmaya yönelik pek çok projeyi hayata geçirmeye devam edeceklerini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Ben huzurlarınızda, Sayın Cumhurbaşkanı’mıza, Türksat 6A Projemizi ve tüm Milli Teknoloji Hamlesi Program ve projelerini en güçlü şekilde himaye ettikleri için Kıymetli Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu’na, Türksat 6A Projesi’ne bugüne kadar sundukları sahiplenme ve destek için yine TÜBİTAK Uzaya, TUSAŞ, ASELSAN, CTech ekiplerine ve elbette nihai olarak uyduyu kullanacak olan Türksat ekiplerimize, bütün süreç boyunca gösterdikleri gayretli çalışmalar için teşekkür ediyorum. Türksat 6A, Türk milletine hayırlı, uğurlu olsun.”